Zeytin Açmazı

Zeytin Açmazı

İkinci dünya savaşından sonra ABD'li Marshall Abi'nin planına uyarak Zeytincilik ve zeytinyağı, mısırözü yağına feda edildi. Çünkü Amerika Mısır üreticisiydi. Biz de büyüklerimizin sözlerinden çıkmadığımız için en önemli üretim kalemlerimizden birini mısıra kurban verdik. Zeytin üretmek yerine parayla mısırözü yağı margarin filan almaya başladık. Zeytincilik üzerindeki engelleyici politikalar yeni değil yani.

Ülkemizdeki zeytin işinin son yüzyıldaki macerası böyle bir yoldan geçti. O kadar ki Isıtılmış zeytinyağının kanser yaptığına bile inandırıldık. Şimdilerde Zeytincilik Yasası tartışılıyor. Kimilerine göre bu yasayı hazırlayanlar zeytin ağaçlarını ranta kurban etmeye çalışıyorlar. Olabilir.

Rivayete göre Hz.Adem’in gömüldüğü yerde yeşeren üç ağaçtan biri zeytindir. Bazı inanışlara göre zeytin, refahın ve bolluğun sembolüdür. Tanrı insanoğlunu zeytin ağacının bereketi ile ödüllendirmiştir. Nuh Peygamber'in Tufan sona erdiğinde gemiden gönderdiği güvercin ağzında zeytin yaprağı ile döner. Zeytin aynı zamanda umudun sembolüdür. Yaratılmış ilk ağaç olarak Tanrı ile insanın arasındaki barışın sembolü olarak başlamış varlığı Nuh'un güvercini ile birlikte halen barışı temsil etmektedir. Özetle zeytin ağacı bir tür kutsallık taşımaktadır.

Fiziki ve ekonomik altyapısı, yasal dayanakları yeterince geliştirilmemiş eklektik kurallar içeren zeytincilik mevzuatının  hayatın gerçekleri ile örtüştüğü söylenemez.  Şimdilerde zeytin ağacı köylünün kabusu olmaya başladı. Arazisinde kendisi dikmiş olsa bile zeytin ağacı varsa başına dert kabul ediyor. Kimileri zeytinleri yok etmeyi planlıyor. Artık yeni zeytin ağacı dikmenin faydalarına Nuh peygamber gelse kimseyi ikna edemez. Kimse Zeytinin tarihsel ve mistik anlamına bakmıyor. Herkes ekmeğinin peşinde. Devlet zeytinciliği, turizmden, arsa spekülasyonundan daha karlı hale getirmeden. ya da bu arazileri farklı yatırımlara uygun değerli arazilerle takas etmeden zeytini koruyamaz. "Zeytincilik arazileri" denilen statü dışındaki zeytinli arsalar akıllıca düzenlenmiş yeni yasalarla zeytinleri de koruyarak  yatırımlara açık olabilmelidir.

Zeytin ağacı savunucusu görünen bazı entel takımı, zeytinliklerden açılmış, zeytin yerine palmiyeler dikilmiş arsalarındaki villalarından ayranlarını yudumlarken ahkam kesiyorlar. Zeytin üreticisinin sadece zeytin üreterek ayakta kalmasının mümkün olmadığını bilmiyorlar. Örneğin Kalkan'da herkes kendi ihtiyacı için zeytin topluyor artık. Daha fazlası o zeytinleri eken dedelerinin hatırasına saygıdan toplanıyor.

Hem zeytini koruyup hem de zeytinliklerde farklı yatırımlar yapılabileceği gerçeğini görmek gerekir. Öreğin, Kalkan İmar Planlarını yapanların öngörüsüzlüğü kaç bin zeytinin yok olmasına sebep oldu biliyor musunuz? Ancak bu sahte zeytin aşkını en çok onlarda görüyoruz. Bahçelerinde kaza eseri kalan zeytinleri, yaprakları havuzlarını kirletiyor diye kesiyorlar. Yapılaşmaya izin vermenin yanısıra bir yandan zeytinleri de korumak mümkün idi halbuki.

Tabi zeytin ağacına odun gözüyle bakan ayrı bir kategori var. Onları da Allah'a havale ediyoruz.
İyi bayramlar.