Sinan Kadılar: Sokaklar Kimin

Kalkantimes Köşe yazarımız Sinan Kadılar gündemi değerlendiren köşe yazısı ektedir:

Sokaklar Kimin?

Birçok turistik işletme, lokanta, otel vb. başka bir bölgede, örneğin Antalya'da veya Kemer'de bulunsaydı sıradan bir kategoride sınıflandırılırdı. Bahsettiğimiz bölgelerde klasmana dahi giremezlerdi. Bazı işletmecilerin abartılı böbürlenmelerine aldanmamak gerekiyor. Bunlardan bazıları neredeyse kendilerini içinde yer aldıkları bölgenin turizm lokomatifi sayıyorlar. O kadar ki kamu alanları üzerinde işgal ettikleri yerleri, kentin kendilerine ödemesi gereken bir bedel gibi görüyorlar.

Turizm sektöründe iyi kazanan işletmeler, başarılarında, kendi gayretleri yanısıra, varlık sebeplerinin içinde, yer aldıkları bölge, kent, kasaba, doğal ve tarihi çevrenin payının daha belirleyici olduğunu kabul etmeleri mümkün olmuyor.

Bu eğer doğru bir saptama ise asıl turizm reklamı, işletmelerin içinde yer aldıkları kentin kendi durumudur, vizyonudur. Sokakları, altyapısı, belediye hizmetleri, peyzajı, halkının sosyal yapısı filan. En güzel işletmeye giderken yolda hanutçuların tacizine uğruyorsanız, sokaklarında çöpler ortalıkta, kaldırımlar işgal altında, taksicisi pilot, garsonu emlakçı ise, restoranlarında kazık atılıyorsa siz isterseniz altın kaplama kapı kolları takın işler yürümez. Kent eksikse, sorunluysa işletmenin başarısı mümkün değildir. Bu işin bir yanıdır.

Örneğin, Kalkan'da bazı işletmeler giderek daha fazla kamu alanlarını işgal eder oldular. Yollardan zor yürünüyor. Elit sayılan restoranlar kaldırımları naylon gecekondularla işgal etmiş durumda. Artık yoldan liman görünmüyor. Yerel halk ve turistler hala bir işletmeye girmeden soluklanacak bir bank bile bulamıyorlar. Köyiçi'nde bazı işletmeler kendi önlerindeki işgaller yetmiyormuş gibi komşularının önünü dahi işgal etmeye başladılar. İşgalcilik bir virüs gibi yayılıyor.

İşletmeci daha çok kazanmak için alanlarını geliştirmeye çalışırken içinde bulunduğu kentin yaşamını kaosa sokuyor. Aslında kendi bindiği dalı kesiyor.

Tabii ki kentin sorumlusu Belediye. Seçimdi falan derken bizler de biraz mutedil davrandık. Yeni birleştirilmiş Belediye'nin sistemini kurması için zaman tanımak gerektiği ortada ancak bazı sorunları bir sonraki sezona ertelemeden çözülmeye başlaması gerektiği de ortada.

İşletmelerin kazançlarının artmasını memnuniyetle karşılarız tabii ki. Ancak kentin sokaklarını, ortak alanlarını bu işletmelerin kar hırslarına terk edemeyiz. En azından yasal sınırlar içinde kalınmasını beklemek veya yasal bir alan açma imkanı varsa resmi izinlere bağlanmasını beklemek hakkımızdır.

Kentlerimizin en azından çevre düzenlemesi peyzaj gibi sorunlarına el atmak için beklemeye gerek yok. Yeşillendirme, ağaçlandırma gibi çalışmaların hiç bir misafirimizi rahatsız etmeyeceği kanısındayız. Araçların insafına terk edilmiş kaldırımların basit tedbirlerle genişletilmesine kim itiraz eder?

Genel olarak bölgemize sık sık gelen kişiler her yıl bazı yenilikler, gelişmeler bekler. Sadece karayollarından transit geçen vasıtaların merakını tahrik edecek düzenlemelerle kazanılacak o kadar çok şey var ki.