Kaş ta Yol Tartışması Yapılsın mı Yapılmasın mı
Karayolları Genel Müdürlüğü 13. Bölge Müdürlüğü Tarafından Yaptırılması planlanan 'Finike - Demre - Kaş - Kalkan Devlet Karayolu Projesi' üzerine tartışmalar sürüyor.
Kendilerini çevre dostu olarak tanımlayan bir gurup "Otoyol Platformu" adı altında bu projeye karşı organize bir çalışma yürütüyor. Yol karşıtları diye niteleyebileceğimiz bu gurup. Bu yolun öncelikle güzergahına karşı çıkıyorlar.
Yapılacak çalışmaların doğal yaşama, tarihi çevreye zarar vereceğini savunuyorlar. Ancak, bu gurup yol güzergahının yanı sıra böyle bir yolun yapılmasına tümden de karşı çıkıyorlar. Bölgeye ilave bir yol gerekmediğini savunuyorlar. Bu yatırıma harcanacak paranın başka yerlere harcanmasının gerektiğini çok daha düşük maliyetlerle mevcut sahil yolunu daha konforlu hale getirmenin mümkün olduğunu savunuyorlar.
Özetle: Kaş - Kalkan arasındaki yol, Türkiye'nin en muhteşem deniz manzaralı yolu. Bunu öldürmeyin. Mevcut yolu iyileştirin" yenisine gerek yok düşüncesindeler.
Yolu savunanlar, Bu yolun Kaş'ın geleceği için faydalı ve doğru bir yatırım olduğu fikrindeler. Altyapı yatırımlarının her zaman yapıldığı zeminde bazı tahribatlar yaptığını. Yapılmış bütün yolların ve yapılacakların güzergahlarında kaçınılmaz tahribatların olabileceğini, bu tahribatların sonuçlarının kısmen telafi edilebileceğini. Sonuçta, sosyal ve çevresel etkilerinin son tahlilde zarar fayda dengesinin gözetilebileceği düşüncesindeler.
Her iki tarafın da beklenti ve endişeleri ortak bir potada ele alınmalıdır. Neticede bizleri bulunduğumuz yere taşıyan yollar başta olmak üzere, yaşadığımız kentler, oturduğumuz evler insanoğlunun doğaya müdahalesi ile oluşmuştur.
Çevreci dostlarımız umarız artık kentlerimizde kırlangıç nüfusunun neden azaldığı, yollarımızın kenarlarındaki vahşi kuş yaşamının neden yok olduğunu, çok değil 10 yıl önce sahillere inip beslenen yaban domuzlarının, yaban keçilerinin nereye kaybolduklarını, havai fişek görgüsüzlüğünün yeril kuş hayatını, yabani ördek göç yollarını nasıl değiştirdiğini, su sporları adı altındaki vahşi araçların balık yaşamına hatta dünyada nadir görülen bir yosun türünü nasıl yok ettiğinin de farkındadırlar.
Çevreci görünmenin havalı bir duruş olduğu muhakkak. Çevreciliği magazinleştirmekten öteye taşımak gerekir. O zaman belki şimdiki marjinal görünen ve dar bir insan gurubu içine hapsolmuş açmazımızdan kurtulup kitlesel bir etkiye sahip olabiliriz.