Kaputaş'ı Rahat Bırakın
Yazarımız Sinan Kadılar'ın Şikayet Üzerine Kaputaş'ta Yürütmeyi Durdurma Kararı Alınması Üzerine Yorumu:
Son 30 yıldır Kaputaş'ı hiç bu kadar kalabalık göreniniz oldu mu?
Aklınıza bir gün Kaputaş'ta arabanızı park edecek yer bulamayacağınız gelmiş miydi?
Böyle de muhalefet olmaz. Burada Ak Parti güzellemesi yapmıyoruz.
Gerçeklerden bahsediyoruz. Bugün Kaputaş ile ilgili muhalefete düşen, Halil Bey ve ekibini tebrik etmektir. Yıllardır orada iki taşı üst üste koyamamışız. Siyasetin bu yanı çok can sıkıcı. Sırf karşı taraftan diye yalan haberlere inanmaya meyilliyiz. Oralara beton dökülmedi. Yapılaşma yok.
Tam tersine zamanında şikayetçilerin yandaşı olduğu bir Belediye Başkanı tarafından dökülmüş betonlar temizlendi. Geçici tesisler yapıldı.
WC'ler var. Seyyar bir büfe, şezlong ve şemsiyeler. Bu sezon için acilen yapıldı sökülecek. Bunu açıkladılar. Seneye belki daha güzel bir düzenleme gelecek. Ortada durdurulacak bir yürütme filan da yok. Mahkeme bu. her ihtimale karşı durdurur. Bu orada yapılanların yanlış olduğu anlamına gelmez.
Muhalefet yapacak konu sıkıntısı mı var? Su gelmiş, WC gelmiş, Elektrik gelmiş, işletmeyi Belediye yapıyor. Hadi bir de asansör isteseler anlayacağız.
Kaputaşı rahat bırakın başka iş arayın kendinize.
'..Adı Daş Üstüne Yazılı Kaldı.
Curası Duvarda Asılı Kaldı.
Hörüsü Ardına Yasılı Kaldı..'
Bu dizeler 'Kalkan İle Kaputaş'ın Arası' isimli Türküde geçiyor.
Bazılarınız Kaputaş için bestelenmiş bir türkü olduğunu bilmiyordur.
Hikaye İnternette (Fethiye Haber) şöyle anlatılıyor:
'.. Bu Türkü’yü Hasan Kalkan’a sorduğumda bana yaşanmış olayını anlattı. Gerçekten içler açısı üzücü bir olay yaşanmış.
Kalkan ile Kaş arasında denize paralel giden Kaputaş Plajının bulunduğu yerde yolun inşaatında 1960 yılında çalışma sırasında iş kazası dolayısıyla İki işçi ölmüş. Bu olay olduğu zaman Hasan Kalkan, küçük olduğu için büyüklerle beraber Kaputaş’a gelmişler. Burada yaşlı bir kadın, ‘Halilim, Halilim’ diye ağıt yakıp ağladığında ölenlerin birisinin isminin Halil olduğu anlaşılmış.
Daha sonra Hasan ağabeyi bunu Türkü olarak bestelemiş ve bu Türkü bugün TRT repertuarında bulunmakta..'