üye ol Şifre Hatırlat
Twitter daha mı özgür olacak?
Twitter daha mı özgür olacak?
Üniversite öğrencilerini zehirleyeceklerdi
Üniversite öğrencilerini zehirleyeceklerdi
Kız öğrenciler çıldırdı
Kız öğrenciler çıldırdı
Açlık sınırı 6 BİN LİRA
Açlık sınırı 6 BİN LİRA
takvim 29.10.2016 Cumartesi 19:55
kategoriler
okuma sayısı Bu Habere 0 Yorum Yapıldı
facebook twitter
KADINLAR VE KAŞ
yazı küçükyazı büyük


Kadınlar ve Kaş (1)

 

Gündemimiz Kadınlar... Kadınlar ve Kaş.

Bu gündemi ele almaya karar verdiğimizde henüz Fulya Özdemir cinayeti işlenmemişti. Konuyla ilgili hazırlık çalışmalarını sürdürürken Kaş'a düşen ateş soluğumuzu kesti. Biz önceliği kadına yönelik şiddet temasına ayırmıştık ve öyle de kalması gerektiği acı bir deneyimle bir defa daha görüldü.

 

Kadına Yönelik Şiddet Bir İnsanlık Suçudur.

 

Yeniden derin bir nefes alıp başlıyoruz. Her zamanki gibi kendi penceremizden, kendi tarzımızca.. Bu derin sosyal, siyasal konunun uzmanlarının hoşgörüsüne sığınarak. Yerel pencereden. Erkek gözüyle.

 

Ülkemizde 2014'te 132 bin kadın şiddet gördü, 294 kadın öldürüldü. Kadına şiddet verilerine göre 2013 yılında polis ve jandarmaya 99 bin kadın başvuru yaparken bu rakam 2014 yılında 132 bine çıktı. Rakamlar utanç verici. Dayanabilirseniz biraz araştırın!

 

Fulya Özdemir Cinayetinden önce, bu Kaş'a bu insanlık ayıbından hiç pay düşmediğini, olayın münferit bir olay veya istisna olduğunu sanıyor idiyseniz  bayağı bir yanılıyorsunuz.

Kaş bölgesinde 2015'te Resmiyete intikal eden kadına yönelik şiddet kapsamında şikayet sayısının 40 civarında olduğunu, 20 kişi için korunma kararı alındığını biliyor muydunuz? Resmi kayıtlara geçen şikayet oranlarının gerçek rakamlara göre %10 olduğunu kabul edersek bu rakamı 10 ile çarpmak gerekiyor.

 

Kadınlar üzerine her şeyin  bölgesel olarak ele alınmasını hedefleyen bu yazı dizisinin ilk bölümünü "Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet" temasına ayırdık.

Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. İşin evrensel insanlık değerleri ve evrensel hukuk tarafını bir kenara bırakalım, kanun karşısında suçtur.

12 Eylül Anayasasında bile;             

         

                        Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir  ve eşler arasında eşitliğe dayanır

Demektedir.

İstatistiklere göre şiddet mağdurlarının %89'u şikayetçi olmuyor. Her 4 saatte bir kadın tecavüze uğruyor. Üniversite mezunu kadınların bile %75'i hayatlarında en az bir kez şiddet mağduru oluyor.

 

Buraya çok dikkat! Şiddetin çoğu Evimizde!:

 

Kadına Yönelik Şiddet olaylarının %40'ı şiddete uğrayan kadının eşi tarafından Aile içinde gerçekleşiyor. Bu rakamlara psikolojik, sözlü şiddet ve ekonomik sosyal baskı gibi olaylar dahil değil. Bu rakamlar çeşitli düzeylerde fiziki şiddet olayları.

Çoğu şiddet mağduru mağduriyetlerini dile getirmeye çalışırken dahi aşağılanıyor. Kadın kocasını küçük düşürmekle suçlanıyor. Özellikle küçük yerleşimlerde resmi kurumlarda bile kadının taviz vermesi isteniyor. Şikayetçi olanların çoğunluğu en sonunda evindeki barbarlığa teslim oluyor. Başta kişiliğini, özgürlük ruhunu törelere teslim ediyor. İstisnalar da var tabi. Ama çok çok az.

 

Kaş'ta yaşayan bir şiddet mağduru ile yaptığımız söyleşide, aile içi şiddete maruz kalan bir kadının ifadesinden, Kaş'ta şiddet mağdurlarının güç alabileceği toplumsal bir farkındalığın olmadığı otaya çıkıyor. Toplum böyle bir sorun yokmuş gibi davranıyor. Mağdurenin kimliğini ve hikayesinin detaylarını anlatmayacağız tabi. 

 

Kadınlar Yanlız, Savunmasız, Örgütsüz, Çaresiz!:

 

Araştırmamıza göre Kaş'ta kadın hakları vb. temalı bir sivil kuruluş yok. Hatta insan hakları ile ilgili bile yok. Bildirilerin altına yalnızlıklarını bir nebze olsun gizleyebilmek,  kendilerini ifade edebilmek için "Kaş Kadınları" mealinde soyut bir temsiliyet taşıyan imzalar atıyorlar. Toplumdan bekledikleri kitlesel duyarlığı göremedikleri için bireysel çıkışlarla, daha yüksek sesle kendilerini duyurmaya çalışıyorlar.

 

Belediye Meclisi'ndeki Kadınlar, Partilerin kadın kolları kadın olmaktan dolayı oluşturdukları birliktelikleri etkin kullanamamakta, belki de daha da tecrit olmaktadırlar.

Kadın, sahipsiz ve çaresiz erkek egemen despotluğun, ilkelliğin insafına terk edilmiş durumda. Sığınabileceği bir çatı yok. Ne ailesinden, ne komşularından destek alabiliyor. Saldırgan, ve ailenin tavırsız yakınları, aile içi mahremiyet kisvesi altında vahşeti neredeyse 'meşru'laştırıyorlar. 

 

İşte bu durumun bir farkındalık oluşturarak içselleştirilmesi, suçluların cezasız kalmaması, mağdurların korunması gerekiyor.

 

İçimizdeki Canavar!:

 

Tabi (şimdilik) teşhir edilmeyen mini diktatörlerimiz, adamlık maskesi altında aramızda utanmadan dolaşıyor. Sanıyoruz ki bu sahte kabadayıların evlerinde ailelerinde huzur var. Biz de her mahallede yaşanan bu insanlık suçuna bilmeden bazen de bile-bile sessiz kalarak alet oluyoruz.

 

Erkekler dünyasındaki ezikliğimizin, iş hayatındaki başarısızlıklarımızın, kim bilir daha hangi teamül, gelenek ve törelerin çürümüş yasalarına dayanarak analarımıza, kızlarımıza, bacılarımıza, helalimize kıyıyoruz.

 

Biz erkeklerin içinde kaynağı binyıllara dayanan tarihsel, sosyal bir şiddet canavarı varlığını hala sürdürmektedir. Cehalet, bencillik ve komplekslerden güç alarak ortaya çıkmaya hazır bu kalıtsal vahşet dürtüsünü islah etmek için önce erkekliğin kurallarını yeniden tartışmaya açmak gerekiyor. Bunu her boyutu ile tartışacağız.

 

Evimizde kendi helalimiz üzerinde kaba kuvvetle ispatlamaya çalıştığımız şey egemenliğimizin veya gücün değil, acizliğin göstergesidir. Gerçek güç liderliktedir. Aileyi bir, diri, güvenli tutmaktadır. Güç, varsa aileyi kırmakta değil korumakta harcanmalıdır. Aile bir kaledir. Asıl güç, kaleyi içeride sağlam tutmak, sevgiyle, saygıyla, hoşgörüyle aile fertleri ile paylaşacağımız dayanışmadadır.

 

Hiç boşuna itiraz etmeyin masum değiliz! Bizi ne toplum, ne hakimler affedebilir. Cennetin yolu, adalet, kırdığınız kalplerin vicdanında bizi bekliyor.

 

Şimdi siz isterseniz -hazır bu fırsat- bu güne kadar yaptığınız densizleri affettirmek, sevgiyle pişirilmiş bir kap çorbayı hak etmek için çare düşünedurun. Biz de bu içinden çıkılması zor konunun ikinci bölümüne hazırlanalım

 

Devam edeceğiz.

yorum yaz
Akyazı Gündem Haberleri GÜNDEM BAŞLIKLARI
Twitter daha mı özgür olacak?
Twitter daha mı özgür olacak?
Üniversite öğrencilerini zehirleyeceklerdi
Üniversite öğrencilerini zehirleyeceklerdi
DÖVİZ BİLGİLERİ
Dolar Alış
Euro Alış
Dolar Satış
Euro Satış
YAZARLAR
Akyazı YazarlarıAkyazı Yazarları
Akyazı Anketleri
Anket
KAŞ BELEDİYE BAŞKANI MUTLU ULUTAŞI BAŞARILI BULUYORMUSUNUZ ? (05/10/2019)
  • EVET (67)
  • HAYIR (46)
  • Akyazı Ziyaret Edenler
    Online Ziyaretci