Öyle bir ivme aldı ki dünya, Rönesans'ta olduğu gibi değişimi kaçırmamak, yeni gerçekliklere, yeni dünyaya ve yeni insana olup biteni yakalamak için bu yazıda günümüzün özellikle genç sanatçıları tarafından üretilen yeni medya sanatını ele alacağız. İlk yazıdaki 'sanat nedir?'den bir anda sanatın sonuna mı geldik diyebilirsiniz; ama içinde bulunduğumuz dönemin estetiğini anlatan ve yakın geleceğin dili medya olduğundan, direkt bu akım üzerinden başlayıp ilerleyen yazılarda sanat tarihi referanslarını incelemeyi, bu şekilde geleceğe dair ipuçları yakalamayı öneriyorum. Ayrıca sanata girişte sizi rahatlatacak ikinci adım ona ulaşabilir ve onu izleyebilir olmanızdır, bu yüzden yeni medya sanatı ve araçları (teknolojileri) ilk sanat pratiğimizi yapmada kolayca ulaşabileceğimiz doğru elemanlar olacaktır. 

     Yeni medya sanatı, yeni teknolojilerle yapılmış sanat demektir. İçerisinde, 'internet sanatı, fotoğraf ve video gibi medya sanatlarının yanı sıra etkileşimli sanat, ağ sanatı, yazılım sanatı, işlemsel sanat, multi- medya sanatı, e-posta sanatı, viral sanat, bilgi- sayar oyunu sanatı, yapay zekâ happenning’i, sanal dünya performansı gibi pek çok türde dijital ve teknoloji altyapılı yeni medya sanatlarını barındırır.*

    Medya aracı dediğimizde ilk iletişim cihazının buluşuna belkide bu iletişim fikrinin ilk atıldığı tarihe gitmek gerekir ama biz medyanın sanatla etkileşime girdiği dönemden itibaren konuyu ele alacağız. '1960’lı yıllarda dijital sanatın dünyada örnekleri görülmeye başlarken bu alanda Türkiye’de ilk olarak 1970’li yıllarda Nil Yalter ve Teoman Madra gibi birkaç sanatçı o yıllar için yeni bir medya olan videoyu kullandı. Yeni teknolojilerin sanatsal kullanımının Türkiye’deki ilk sergilemesini, 1995 yılında 4.Uluslararası İstanbul Bienali’nin bir parçası olan BM Contemporary Art Center’ın düzenlediği “Concrete Visions” da izledik. Bu sergide Arye Wachsmuth, Ergül Özkutan, Teoman Madra, Fatih Aydoğdu, Onur Eroğlu, Angela Melitopoulos medyayı bir ifade aracı olarak kullandı.

Yeni medya sanatçıları internetin sunduğu teknikleri ve farklı disiplinlerin bir arada oluşunu kendi yaratım süreçlerinin bir parçası olarak kullanıyor. Bu şekilde sanatçılar, daha önce mümkün olmayan türlerde eserler yaratabiliyorlar. ‭Örneğin bir çok yeni medya çalışması, ‬sanatçı‭-‬eser ‭ ‬ve ‭ ‬izleyici ‭ ‬arasında ‭ ‬bir ‭ ‬etkileşim ‭ ‬içer‭iyor; Marc Lee'nin '10,000 Moving Cities' adlı çalışması gibi. ‬Ve aklımızda olsun ki bu noktada değişen tek şey sanatın varlık gerekçelerini oluşturan etmenler ve bunların kökeninde yatan yaşantı içeriğidir aslında. Yani temel kavram hala ölüm (Refik Anadol, 'Sonsuzluk odası'), acı, aşk gibi evrensel konulardır.fakat bazen de kavramsalı belirsiz, sadece görsellikleriyle sizi etkileyen görüntülerdir 

Peki siz bu sanata nasıl ulaşırsınız? Bu yazıdan sonra cihazınızın arama motoruna yukarıda bahsettiğim isimlerden birini yazmanız yeterli olacak. Ardından bu sanat eserleri ile gezinmeye devam etmek isterseniz AR veya VR sergi/exhibition kelimelerini de yazarak birçok sergiyi izleyebilirsiniz. Galerilerimiz, kültür evlerimiz, müzelerimiz kapansa da bu alandaki eserlerine ve şimdiye kadar yapılmış birçok sanat eserine medya araçlarınız ve organlarıyla ulaşabilirsiniz.